Bu dekora şık mı diyorsun? Büyük teyze Rose aynı fikirde olabilir… | İç mekanlar


İ1950’lerde Kidderminster tarafınca en oldukça satan halı – 2.000 mil uzunluğunda – üretildi ve “Skaters’ Trail” olarak adlandırıldı. Cenk zamanı Britanya’sının kahverengi muşamba ve kemer sıkma zemin kaplamalarının ve tayınlamanın yerini alan, yıldızların serpilmesiyle beraber canlı kırmızı ve gri renkte dalgalı çizgilerden oluşuyordu.

Diyelim ki bugün herhangi bir iç tasarım dergisi açın Yaşam vb. yada Ev ve Bahçeler – ya da Lulu’nun “bir ruloda altın duvar kağıdı” Lytle’ın internet sayfasına göz atın – ve desenli halı kesinlikle geri döndü, görünüşe bakılırsa trend olmayı seven 50 yaşın altındaki her insanın tercihi. Doğal ilkin başlarının üstünde bir çatıyı karşılayabilirlerse.

Skaters’ Trail’de emeklemeyi öğrenenler, McCarthy Stone için hedef yaş olan 60’ı çoktan geçmiş durumdalar. Geçen yıl, emeklilik mülkü şirketi, 475 gelişmede 20.000’den fazla kişiye “sonraki yaşam” sağlamış oldu. McCarthy Stone’un dekoru, yaşadığım yerin yakınında oluşturulan pahalı bir “sonraki yaşam” tesisine benziyorsa, son aşama çağıl, şeritler, noktalar, cam, yeşillik, avizeler ve cilalı altından oluşan bir yolcu gemisi isyanı olacaktır. Piyanoda Liberace’nin hayaleti planlanıyor.

McCarthy Stone’un internet sayfası şu şekilde diyor: “Yaşlı olmanın ne anlama geldiğine dair daha pozitif yönde bir perspektif sunmak istiyoruz.” Bu, geçen hafta gösterilen 65 yaş üstü kişilerin tasarım zevklerine ilişkin çalışmasının hakkaten oldukça romatizmal görünmesini sağlıyor. Emek harcama, eski klişeleri yeni araştırmalarla yıkmadan ilkin satıyor. Bu klişelere bakılırsa, emeklilerin üçte ikisi desenli halılar, çiçekli duvar kağıtları, avokado banyo takımları, bahçe cüceleri, dantel masa örtüleri, tül perdeler, dede saatleri ve çini figürinleri “modası geçmiş” olarak görüyor. Doğal ki öyleler – ve tartışmalı olarak, ebeveynlerinin bir çok için de öyleydi.

Bugün sonrasında yaşayanların bilinmeyen topraklarında gezi edenler, 1964’te başlatılan Habitat krallığında ve 1980’lerin sonlarında Warrington’a gelen Ikea krallığında büyüdü; sırtı soyulmuş, düz paket, çıplak döşeme tahtaları, ana renkler ve beyaz, beyaz, beyaz. 1960’larda da hanımefendiler ücretli işe girmeye başladılar, bu yüzden tozlanacak, cilalanacak, vakumlanacak ve uyanık saatlerinizi ayıracak ne kadar azca nesne olursa o denli iyi.

Daha yakın zamanlarda, aynı neslin bir çok, rahmetli bir annenin, babanın yada teyzenin evlerini parçalamak benzer biçimde yürek parçalayıcı bir vazife yaşadı. Evet, ara sıra dede saati, bahçe cücesi ve çini heykelcik var – fakat bunlar da çoğu zaman önceki nesilden miras kaldı.

Rahmetli ebeveynlerim, alışılmadık bir halde, İkinci Dünya Savaşı esnasında kuvvetlerde vazife icra eden gençlerdi ve onların neslinin bir çoğu gibi, aile evlerinin bombalarla yerle bir edildiğini gördüler. Akrabalar tarafınca kıymet verilen malları ne kadar süre olursa olsun çöpe atmak günah sayılırdı. Yavruları çoğu zaman isteksizce daha acımasızdır.

Mobilyalar ve duygusal nesneler, ne yazık ki, çoğunlukla hayır kurumlarına gidiyor ya da sıhhat ve güvenlik sebebi öne sürülerek bahşiş bırakılıyor. Bir yada birkaç haneyi (avokado banyoları ve birkaç “kabarık hela koltuk örtüsü” olmadan fakat oldukça fazla DIY) sökmüş olarak, arkadaşlarımın bir çok için mantra, daha azı daha iyidir. En azından, eski ya da über-fütüristik bir “mal” mirası bırakmak istemediğimiz için, kendi evlatlarımızın bir yaşam boyu hatırlatıcıları atma acısını yaşaması gerekiyor.

2021’de McCarthy Stone, Birleşik Krallık’taki 65 yaş üstü kişilerin %27’sinin yaş ayrımcılığına maruz kaldıklarını söylediğini bildirdi. 20 yaşlarında, 40 yaşın üstündeki her insanın Nuh ve Vapur’nin bir tanımış olduğu olarak kabul edilmiş olduğu bir zamanda büyümüş olmak, ilerleme benzer biçimde görünüyor. Kafi değil, fakat gene de ilerleme var.

Başka bir yardım da, aptal klişelerden kaçınmak ve bunun yerine, bugünün ileri yaşını temsil eden, bolluk ve yoksulluk, sıhhat, coğrafya ve talih tarafınca şekillendirilen çok önemli çeşitliliğin gerçek ölçeğini araştırmak olacaktır. Ve tüm tezahürlerinde tadı da.

Ayrıca, Lulu Lytle’ın iç tasarım şirketi Soane’deki internet sayfasına geri dönelim. İronik olarak, büyük halam Rose’un 1950’lerde 80’li yaşlarındayken tercih etmiş olduğu, oldukça desenli duvar kağıtları, halılar, döşemeler ve biblolar türünden göz kamaştırıcı bir isyan. Şimdi, hepimizin bilmiş olduğu benzer biçimde, Downing Street’te oturan 34 yaşındaki Carrie Johnson tarafınca oldukça seviliyor.

Ve Mayıs sayısında İç Mekan Dünyası46 yaşındaki müzik yapımcısı Mark Ronson, Manhattan’daki beş yatak odalı kent evinin art deco ile dekore edildiğini, plakçaları ve plakları için gurur verici bir yer bulunduğunu ortaya koyuyor. Dekorda, fiyat doğruysa, eski moda zahmetsizce 21. yüzyıl stiline kayar.

Yoruma kapalı.