Pedro Pascal Çok önemli Yeteneğin Dayanılmaz Ağırlığını Yarattı


“Büyük Yeteneğin Dayanılmaz Ağırlığı” oldukça keyifli bir film. Başlığı kadar aptalca, Nicolas Cage’in “Nick Cage”, kısaca kendisi, Hollywood’daki hikayeli kariyeri gişe rekorları kıran filmlerden ezoterik sanat filmlerine kadar uzanan yoğun bir kült takip edeni olan bir adamı oynuyor. Sadece tüm bu başarı, bu filmimizde gerçek yaşamı yansıtan bir vaka örgüsü olan finansal problemler da dahil olmak suretiyle, yaşamın birçok sıkıntısından onu korumadı. Cage’in fanatikleri, meşhur ve daha azca meşhur filmlerine atıfta bulunmuş olduğu için “Büyük Yeteneğin Dayanılmaz Ağırlığı”ndan keyif alabilirler. Şakalar, film ıvır zıvırları ve tekrardan ortaya çıkan hatıralar var, bunların hepsi Cage’in imzasının altında yatan, göz kırpan mizahla dolu.

En sevdiğim kısım fakat Bu aksiyon/güldürü dostum maceranın öteki yarısı olarak Pedro Pascal. Şilili Amerikalı Pascal, İspanyol milyarder ve potansiyel uyuşturucu baronu Javier “Javi” Gutierrez’i canlandırıyor. İspanyolların Latinx’leri (ve Latinx uyuşturucu anlatılarını) oynamasını görmeye oldukça alıştığımız için, bilhassa filmin İspanya’da olması için gerçek bir niçin olmadığı için, bu birazcık ironik bir rol oynuyor. Bunun, filmin gerçek dünyadaki İspanyol aktörü nazikçe kurcalayan, bildik şakalarından yalnız biri bulunduğunu varsaymadan edemedim. Latinler oynadığı için övgüler almaya devam eden Javier Bardem (ve yurttaşları). Kısaca, karaktere isim vermek zorunda mıydılar? Javier?

Uluslar arası oyuncu seçimi bir yana, Pascal’ın Javi’si, sorunlu yıldıza doğum günü partisine gelmesi için müstehcen bir miktar para ödeyen sempatik bir Kafes süper hayranıdır. Entrika tırmandıkça ikisi beklenmedik bir arkadaşlık kurar ve birbirlerini tanıyıp takdir ederler. Yol süresince film, film içinde bir filmle (yada hakikaten birden fazla filmle) oynar ve önde gelen adamlarının hem aptal hem de yürekten aksiyon sahnelerine girmesine izin verir – çatışmaları, kovalamacaları ve son stantları düşünün. Klasik yanlış anlamalardan daha fizyolojik set parçalarına kadar oldukça sayıda güldürü parçası da var.

Her şeye karşın, Pascal kendine ilişik, Cage’den daha sempatik fakat aynı oranda öz-bilgiye haiz bir önder. Fena deha ile yıldıza vurulmuş destek arasındaki boşluğu kolaylıkla tutabiliyor ve son açıklamaya kadar rolünü tam olarak sorgulamama niçin oluyor. Bilişsel, yinelenen bir halde, uygun anlarda DVD ekstralarından ve röportajlardan öğrendiği detayları bırakarak Cage’in geçmiş bölümlerinin gerçek dünyadaki (bu filmimizde) bir versiyonu olmasına destek oluyor. Bir kaçış sürücüsüne gereksinimleri var mı? Javi, Nick’e kendi dublör sürüşünü yaptığını hatırlatır, bu yüzden o an için muhteşem bir halde hazırlanmış olur. Her iki adama da kameradaki kişilikleri ve gerçek dünyadaki sınırları hakkında alay ederek rollerini kutlarken işe yarıyor.

Javi Gutierrez' (Pedro Pascal, solda) ve 'Nicolas Cage' (Nicolas Cage, sağda) Mallorca, İspanya'nın dağlarını yakınlaştırıyor.  Fotoğraf Kredisi: Katalin Vermes/Lionsgate

Javi, tamamen yumuşak ifadeler ve etik teşviktir; Pascal, karakterinin Cage’e olan sevgisini, etik çıkmazı ve kendi benzersiz arka planını göstermek için tüm vücudunu kullanır. Pascal’ın yönettiği “The Mandalorian”daki daha ağırbaşlı (ve büyük seviyede gizli saklı) performanstan oldukça değişik bir performans. Her şeyi yapabilen ve yapmış olan iki önder adamımız var.

Pascal, ekran kredisinin ortalama yarısıyla Cage’den 11 yaş daha genç. Fakat ikisinin de etkisinde bırakan kariyerleri var ve Pascal’ın yaşlı oyuncunun yaratıcı varisi olması fikrine bayılıyorum. Her ikisinin de bu geniş yelpazesi ve yoğun fandomları var. Evet, Pascal Hollywood’un en üst seviyesine yükselmek için daha yavaştı, sadece Cage hayata Hollywood kraliyet ailesinden doğan bir Coppola olarak başladı. Ek olarak, Pascal’ın tipik stereotiplerden daha fazlasını oynayabileceğini kanıtlamak zorunda olduğu Anglo vs. Latinx meselesi var.

İkisini beraber izlerken, eşleşmelerinin ne kadar muhteşem bulunduğunu görünce oldukça şaşırdım. “Büyük Yeteneğin Dayanılmaz Ağırlığı” birçok şeydir ve bunlardan biri, bu iki insanın ve Hollywood’un önde gelen adamı rolünü yaşama, aşma ve dürtme yeteneklerinin bir kutlamasıdır. Netice, Charlie Kaufman’ın “John Malkovich Olmak” ve “Uyarlama” filmlerinde olduğu şeklinde, karanlıktan uzak, muhteşem bir ufak film kapsülü. “Büyük Yeteneğin Dayanılmaz Ağırlığı” hem de Pascal’ın pek oldukça kabiliyeti olan, etkisinde bırakan Cage’in yalnız birkaç yıl peşinde bir yıldız olan ve onun mirasının varisi olmaya hazır bir adam olarak statüsünü pekiştiriyor.

Yoruma kapalı.