Lileks: Hoşçakal turuncu çatı, seni (bir nevi) özleyeceğiz
MS 2122’den haberler: Mars’ın şimal kutbunun tepesindeki cam kasasından konuşan Elon Musk’ın sonsuz başkanı, bugün son McDonald’s restoranının kapandığını aynı anda zihinsel duyuruyla duyurdu.
“Fizyolojik formdan ayrıldığımızdan beri Big Whop’tan hisse almamış olsak da,” dedi fikir ışınları, “Bir dönemin geçtiğini üzülerek görüyoruz.”
McDonald’s son yıllarda, oldukça sayıda kişinin ölümüne yol açan morarmış bir devralmada rakibi Burger King’i özümsedikten sonrasında bile savaşım etmişti. Kalan son restoran, dondurma makinesinin geçici olarak kapalı olmasına karşın haftanın geri kalanında açık olacağını duyurdu.
Tamam, gerçeğe dön. Bu şekilde bir öykü şimdi bizlere pek ihtimaller içinde görünmüyor, bundan dolayı adlar ve zincirler her yerde ve tüm hayatımızın çevresinde olmuştur. Fakat işler değişiyor ve işte kanıtı:
Son Howard Johnson’ın restoranı kapanmış oldu.
Evet, belirgin yanıt: Hâlâ Howard Johnson’s var mıydı? Lake George, NY’de vardı. Zincirin son günlerinde aptalca tekrardan şekillendirilmiş bazı restoranların aksine, orijinal görünümüne sahipti: meraklı su kulesi ile parlak turuncu çatı. Bir zamanlar her yerdeydiler. Burada bir tane vardı ve muhtemelen yaşadığım yerde yaşama sebebim bu.
Ben oldukça küçükken akrabalarım çağdaş dünyanın yeni harikası Southdale’i ziyaret etmek için Fargo’dan Şehirlere hacca gitti. Sana eşlik edecek I-94 yok; iki şeritli Hwy kullandık. 10. Ergonomik olarak kapalı vagon süreleri. Bloomington’daki yepyeni Howard Johnson’s’ta, 7801 Normandale Blvd’de kaldık.
Asla bu tarz bir olay görmemiştim. Üstte iki figür olan büyük bir neon tabela, ufak bir çocukla konuşmak için eğilmiş bir aşçı. (Rahat Simon ve Pieman gerçek isimleriydi.) Ofis binası tamamen üçgenlerden yapılmıştı, duvarları camla kaplıydı, çan kulesi de parlak mutlu turuncuydu. Başka bir gezegendeki kiliseye benziyordu.
Bu benim ilk motelimdi ve her şey büyüleyiciydi. Tuvaletteki güvenlik kemeri, güvenliğim için dezenfekte edildiğini güvence ediyor. Çağıl dekor, sarılmış camlar, kanalların değişik olduğu acayip TV. Burada Kanal 6’ya haiz değiller – Kanal 5’e sahipler!
Sonrasında büyük şehrin nimetiyle tanıştım: 28 çeşit dondurma satan bir restoran. Yirmi sekiz! Bunların nasıl sonuçlanacağını hayal bile edemezdiniz; beşten sonrasında fikirleriniz tükendi. Eve döndüğümüzde, Napoliten’i daha yeni öğrenmiştik (“Şu demek oluyor ki üç çeşit mi? Aynı kutuda mı? Bu iyi mi iş – hepsini aynı anda mı yersin yoksa döner misin?)
Bir fotoğraf çek baba, buna kimse inanmayacak.
Doğal ki fotoğraf çekmedi bundan dolayı yedi dinlence fotoğrafının birini bu tarz bir olay için harcamazsın. Ve bir menüyü çalmadın bundan dolayı bu yanlış olur. Gene de arkadaşlarına söyledin. “Ve çatı turuncuydu ve 30 çeşit dondurmaları vardı ve duvarda bir radyo vardı ve Kanal 9’u vardı!“ “Oz Büyücüsü”nün sonunda Dorothy ile konuşan ırgatlar benzer biçimde tepki verirlerdi. “Normal olarak yaptılar, dostum. kurs onlar yapmış oldu. Şimdi arkanıza yaslanın ve sakin olun.”
Bir sonraki HoJo anım 14 yıl olacaktı ve bu, fena istiridyeleri ve ayak tabanlarımı perişan ettiğim inancını içeriyordu. Bundan seneler sonrasında Times Square Howard Johnson’da bir içki içtim, Eski Moda’nızla gitmek için bir bardak çamaşır suyu ısmarlamak istemenize yol açan bir ortak.
30’larda süregelen bu tür ilk ulusal operasyonlardan biriydi ve romantikleştirdiğimiz tüm eski zincirler benzer biçimde, muhtemelen birkaç mahalli yeri işi olmayan bıraktı. Bir seyyah su kulesini görmüş oldu ve şu şekilde düşündü: Horsemeat Harry’ninkinden daha iyi.
Otoyol çağlarında gelişti; 60’ların sonlarında ve 70’lerin sonlarında ülkenin en büyük restoran zincirlerinden biriydi ve filmin “2001: Bir Uzay Destanı” uzay istasyonu salonunda HoJo logosuna haiz olmalıdır.
Doğal o filmimizde de Pan Am vardı.
Olağan unsurlar zincirin boyunu aşındırdı. Kurumsal yanlış adımlar, değişen zevkler. Daha iyi şeyler geldi. Belirli bir dönemin insanları, Howard Johnson’s’ı, Woolworth’s’ü yada kırmızı plastik gözlüklü ve plastik kareli masa örtülü loş kahverengi Pizza Huts’ı özledikleri kadar özlemezler. Kim olduklarını yada kiminle beraber olduklarını ya da geçmişin sizin güvenliğiniz için sterilize edilmiş ve uyumlu hale getirilmiş bir versiyonunu özlüyorlar.
Normandale’deki HoJo hala orada, sadece tüm mimari bilgileri markalaştırıldı ve soyuldu. Restoran yıkıldı ve yerini bir Chili’s aldı. O harikulade, garip üçgen ofisin yıkımını izledim. Seneler ilkin beyaza boyanmıştı, sadece pençeler onu parçalara ayırdıkça eski portakal lekeleri ortaya çıktı.
Uzun süre ilkin gitmişti, fakat ne işe yaradığını hatırlamadığım ve sonunda hangi aromayı seçtiğimi merak ettiğim bir noktadan otomobil sürdüğüm bigün yok. İkiz Şehirler bir harikalar diyarıydı. Buraya taşınsaydım, tüm tatlar.
Görünüşe gore hepsini tecrübe etmek için geri dönmedim, fakat bu kadarı da iyi. Dondurma lezzetlerinden biri de “Meyve Salatası” idi. Çocukken bunu menüde görseydim, Fargo’da kalabilirdim.
[email protected] • 612-673-7858 • Twitter: @Lileks • feysbuk.com/james.lileks
Yoruma kapalı.